Gerek Balyoz, gerek 28 Şubat davalarındaki yargılanmalarında büyük hukuksuzluklar bulunan, FETÖ’cü yargıçların sahte iddianame ve kararlarıyla ömür boyu hapis cezası verilen, 2003 yılında 1. Ordu Komutanlığı görevinden emekli olan Orgeneral Çetin Doğan 82 yaşındadır. Daha önce 4 yıl 4 ay Silivri’de tutuklu bulunan Orgeneral Çetin Doğan, 19 Ağustos 2021 tarihinde tekrar cezaevine konuldu ve ‘cezaevinde kalıp kalamayacakları kararı için’ diğer komutanlarla birlikte İstanbul’daki Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Birçok rahatsızlıkları olmasına karşın hepsine ‘sağlam’ raporu verildi. Bunun üzerine Çetin Doğan, Buca cezaevine gönderildi.

Burada rahatsızlanan Çetin Doğan’ın Buca Cezaevi Müdürlüğü tarafından İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülmesi gündeme geldi. Buca Cezaevi Müdürlüğü yanına 10 koruma görevlisi verip, gidiş – dönüş uçak biletlerini alıyor ve ücretini Çetin Doğan’ın ödemesi gerektiğini bildiriyor. Yaklaşık 15 bin lira maaş alan Doğan ailesinin, on kişinin gidiş – dönüş parasını karşılaması olanaksız. Çetin Doğan, avukatı aracılığıyla bu talebi geri çevirerek Adli Tıp Kurumu’na gitmekten vazgeçiyor ve kaderiyle baş başa kalmayı yeğliyor.

Buca cezaevinde bulunan bir diğer emekli orgeneral 83 yaşındaki Çevik Bir, ilerleyen rahatsızlığı nedeniyle tahliye oldu. Bunun üzerine kronik rahatsızlıkları olan Çetin Doğan, avukatı aracılığıyla ‘infaz ertelemesi’ talebiyle savcılığa başvuru yaptı. Çetin Doğan, beş damarından by-pass olmuş, Silivri’de cezaevinde iken tekrar tıkanan damarlarına stant takılmış, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı üzerine prostat kanseri olmuş ve ağır bel ameliyatı geçirmiştir. Tüm bunlara karşın, İzmir Yeşilyurt Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan muayeneye sonucunda Doç. Dr. Selcan Kundak imzalı “Çetin Doğan’ın rahatsızlıkları nedeniyle hayati riski var ama bu içerde de, dışarıda da aynıdır” şeklinde bir rapor verildi. Kısa süre önce bir kanama geçirdiği ve yerinin saptanabilmesi için endoskopi ve kolonoskopi yapılması gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu tetkiklerin acilen yapılması gerekirken randevu yaklaşık iki ay sonraya 6 Aralık Salı gününe veriliyor. Devletin üstün bir görevde bulunan değerli bir subaya verdiği değer böyle.

4 Kasım 2016 tarihinden beri Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılanması ve cezaevinde tutulmasında hukuksuzluklar olduğu bilinmektedir. Diyarbakır’da yaşayan babası Tahir Demirtaş, yakın zamanda kalp krizi geçirdi. Demirtaş, Diyarbakır’da kalp krizi geçiren babasını görmek için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi. 12 Kasım Cumartesi günü helikopter ile Çorlu’ya getirildi. Oradan da özel jet ile Diyarbakır’a götürüldü. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde babası ile yaklaşık bir saat görüşen Selahattin Demirtaş, daha sonra sıkı önlemler ve gizlilik içinde önce Çorlu’ya, oradan da helikopterle Edirne’ye götürüldü.

Sözde Ermeni soykırımını savunan, bebek katili Abdullah Öcalan’ın heykelini dikeceğiz diyen, PKK terör örgütüyle sıkı ilişkileri olan birini, devlet bizlerin vergisiyle taşımakta sakınca görmezken, onurlu görevler yapmış, Mustafa Kemal’in askeri, değerli Orgeneral Çetin Doğan’a yapılanlar nasıl açıklanabilir? Muhalefetin sessiz kaldığı bu olayın siyasi iktidarın Türk Ordusuna olan düşmanlığının sonucunda olduğu bellidir.

Cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine bağlı şerefli Türk subaylarını sahte belgelerle FETÖ’cü yargıçların kararıyla cezaevine yolladılar ve orada ölmeleri için ellerinden gelen her şey yapılıyor. Ama Türk devletini yok etmeye çalışan bölücü terör örgütüne destek olanlar devletin olanaklarıyla taşınmaktadır. Bu rejime AKP, ileri demokrasi adını vermektedir. Hukuk, bir gün herkese gerekecektir; unutmayalım…

Suay KARAMAN

Paylaş